beyit
Dinle, bu ney nasıl
şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor:
Beni kamışlıktan
kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın... herkes ağlayıp inledi.
Ayrılıktan parça
parça olmuş, kalb isterim ki iştiyak derdini açayım
Aslından uzak düşen
kişi,yine vuslat zamanını arar.
Ben her cemiyette
ağladım, inledim. Fena hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de.
Herkes kendi zannınca
benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı.
Benim esrarım
feryadımdan uzak değildir, ancak (her) gözde, kulakta o nur yok.
Ten candan, can da tenden
gizli kapaklı değildir, lakin canı görmek için kimseye izin yok.
Bu neyin sesi ateştir,
hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!
Aşk ateşidir ki neyin
içine düşmüştür, aşk coşkunluğundur ki şarabın içine düşmüştür.
Ney, dosttan ayrılan
kişinin arkadaşı, haldaşıdır.
Onun perdeleri, perdelerimizi yırttı.
Ney gibi hem bir zehir,
hem bir tiryak, ney gibi hem bir hemden, hem bir müştak kim gördü?
Ney kanla dolu olan
yoldan bahsetmekte, Mecnun aşkının kıssalarını söylemektedir.
Bu aklın mahremi
akılsızdan başkası değildir,
dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
Bizim gamımızdan
günler, vakitsiz bir hale geldi; günler yanışlarla yoldaş oldu.
Günler geçtiyse, geçip
gitsin; korkumuz yok.
Ey temizlikte nazirı olmayan, hemen sen kal!
Balıktan başka her şey
suya kandı, rızkı olmayana da günler uzadı.
Ham, pişkinin halinden
anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselam.
Yorumlar
çok güzel bi sayfa olmuş,teşekkürler.....
zerremizede,rumi ve şemsin muhabbetini de nasip etsin inşallah.selametle arkadaşlar..
Dinle neyden duy neler söyler sana,
Derdi vardır ayrılıklardan yana,
Kamışlıklardan kestiler der;beni.
Dinler ağlar hem kadın hem er beni,
Anlamazmış has adamdan ham adam,söz hem az hem öz gerektir vesselam...
محرم این هوش جز بی هوش نیست / مر زبان را مشتری جز گوش نیست
bu ayıklığın mahremi baygınlıktır - dilin müşterisi sadece kulaktır. Hz.Resul i ekrem şöyle buyurmuş:
الموعظه اذاخرج من قلب دخل فی القلب و اذا خرج من اللسان لم یتجاوز الاذان
yürekten çıkan söz yüreğe oturur, dilden çıkanın müşterisi kulaktır.
gibi hadisler veya iiraf suresi 143.ayet Hz.musa hakında, bu başlığın içinde saklanmıştır.
başlık tamamen irfanidir ve öyle 3-5 sayfa ile bitecek bir başlık değil. beyitlerin çoğunda, Hafızın gazelleri gibi iyham vardır. iyham, şairin ikiden fazla anlam taşıyan kelimelerden istifade etmesidir ve bu nedenle gerçek düşüncesini anlamak baya zor olur(yüz= surat, denizde yüz). bu tip arifler kendi zamanının cahilleri korkusundan hep iyhamlı kelimeler kullanarak, kendilerine RİND lakabı vermişler(Rind= kurnaz, iki yüzlü). bu başlığın önemini anlamak için bilmeliyiz ki sadece Cübran Halil Cübran bu başlık için neyname diye bir kitap yazmıştır ve diğer mesnevi şinaslar yüzlerce tefsir yazmışlar, halada yazmaktalar, çünkü bu başlık mesnevinin özetidir. gerçektende doğru demiş ki: her kes kendi zannından(beyin kapasitesine göre, bakış açısına göre) bana yar oldu. mesnevini okurken ambalajı ve micevherini ayırmaya çalışalım. bunu öğrenmem 35 senemi aldı.
Haberleşmek isterim. tugruluae@gmail.com
sonuç olarak ben hazırım sayın Smily, bilmediklerimi öğrenmek için.
Mezarı başında kur an Arapça (manasını bilmeden)okuyanlar ölüsünden medet umanları gördükçe dinimizin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlıyorum Mevlana'yı Mevlana yapan mesnevi Kitabı'dır.Kendi tabiri ile SENDE O AKIL VARSA.